ABD Resmen Saldırdı: Nükleer Tesisler Hedefte
Sıcağı sıcağına ilk değerlendirme.
BİLGİ: Amerika Birleşik Devletleri, İran ile İsrail arasında devam eden savaşa resmen dahil oldu. ABD güçleri İran’ın üç ana nükleer tesisini (Fordow, Natanz ve İsfahan) bombaladı. Nükleer tesislere, B-2 hayalet bombardıman uçakları ile 30.000 poundluk sığınak delici bombalar (GBU-57) ve denizaltılardan da Tomahawk füzeleri atıldı. Trump, Beyaz Saray’da kameraların önüne geçerek: “İran’ın kilit nükleer zenginleştirme tesisleri tamamen yok edildi. Ortadoğu’nun zorbası İran artık barış yapmak zorunda. Eğer yapmazsa, gelecekteki saldırılar çok daha büyük ve çok daha kolay olacak.” dedi.
Bu büyük gelişme üzerine askeri analist Suat Delgen’den sıcağı sıcağına değerlendirmesini aldım. Aktarıyorum:
"Birlikte yaptığımız yayında üç olası senaryodan ve iki kırmızı çizgiden bahsetmiştik, bunlardan biri de nükleer tesislerin vurulmasıydı. Amerika Birleşik Devletleri şu an itibariyle hadiseye dahil olmuştur. Angajman başarılı oldu mu ne kadar zarar verildi onu henüz bilmiyoruz. Ama ABD’nin savaşa dahil olması hadiseyi bir üst lige taşımıştır."
"Bir yerde rejim değişikliği hedefleniyorsa ilk yapılması gereken şeylerden biri devlet aygıtının fonksiyonlarını erezyona uğratmaktır. Ne demeye çalışıyorum: Düşünün İran kendi topraklarında egemen bir devlet ama en üst dini lider ve siyasi karar verici Hamaney, İsrail suikastinden korunmak için sığınakta saklanmak durumunda kalıyor. Bu çok ciddi bir egemenlik erezyonu demek. Ayrıca Amerika’nın İsrail’le ortak bir operasyonla İran’ın nükleer santrallerini vurması halkın gözünde İran devletinin gücünü ciddi oranda erezyona uğratmıştır. Doğu toplumlarında hadiseler komplo teorileriyle ve dış güçlerle açıklanmaya çalışılır. Meseleye ABD'nin dahil olması halk nezdinde artık 'Molla rejiminin suyu ısındı, büyük güçler buna karar verdi' algısını da kuvvetlendircektir."
"Askeri açıdan da şöyle bir şey söyleyebilirim. Harekatta ABD nükleer denizaltısından Tomahawk füzeleri atılmış. Nükleer denizaltı çok stratejik bir silahtır. Hareketleri çok gizlidir ve saldırıları sürpriz etkisi yaratır. Denizin altındaki varlıkları ancak bir saldırı gerçekleştirirlerse ya da liman ziyareti yaptıklarında anlaşılabilir. ABD nükleer denizaltısından füze atarak diyor ki: 'Eğer misilleme yaparsan, gemilerimi tehlikeye atmadan karşılık verebilecek güce sahibim'. Nükleer denizaltı kullanılması demek Amerika’nın çok kararlı olması demek.